- düğün etmek
- to rejoice, to exult
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
düğün — is. 1) Evlenme veya sünnet dolayısıyla yapılan tören, eğlence, cemiyet Babam düğünün savaştan sonraya kalmasını uygun görmüş. A. Gündüz 2) mec. Bir olayı kutlamak için yapılan büyük eğlence veya tören Birleşik Sözler düğün alayı düğün çiçeği… … Çağatay Osmanlı Sözlük
düğün bayram etmek — çok sevinmek, çok sevinç duymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kız arkası — düğün sonrası gelinin akrabalarını ziyaret etmek … Beypazari ağzindan sözcükler
alay — 1. is., Rum. Ses tonu, söz, davranış vb. yollarla biriyle, bir şeyle eğlenme, küçümseme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller alay etmek alay geçmek alay gibi gelmek alaya almak alaya bozmak alayında olmak 2. is. 1) Herhangi bir törende veya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çorba — is., Far. şūrbā 1) Sebze, tahıl, et vb. ile hazırlanan sıcak, sulu içecek 2) mec. İçinden çıkılmaz durum Birleşik Sözler çorba kaşığı çorba tabağı egzotik çorba ekşili çorba hazır çorba terbiye … Çağatay Osmanlı Sözlük
takmak — i, ar 1) Bir şeyi başka bir yere uygun bir biçimde tutturmak, iliştirmek, geçirmek Gözlüğünü takıp masaya eğildi. R. H. Karay 2) e, nsz Düğün vb. törenlerde takı armağan etmek Geline pırlanta yüzük takmışlar. 3) i, e Ad, lakap koymak Ona bu adı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tedarik — is., Ar. tedāruk 1) Araştırıp bulma, sağlama, elde etme 2) Hazırlık Hemen düğün tedarikine başladım ve bir günde birkaç iş gördüm. A. Gündüz Birleşik Sözler sümmettedarik Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tedarik etmek tedarikte bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
İLAM — Elem vermek. Rencide etmek. * Düğün yemeği … Yeni Lügat Türkçe Sözlük